"Sen de dedem gibi ölecek misin, anneanne?" sözleri hasta odasında yoğun sessizlik yaşanmasına neden olmuştu. Geçirdiği ameliyatlardan sonra pek toparlayamamış yaşlı bayan hastamızı ilkokula yeni başlamış torunu ve kızı ziyarete gelmişti. Küçük çocukları hasta ziyaretine kabul etmememiz başlangıçta sorun yaratmış, kısa süreli ziyaret için izin koparmışlardı. Hasta odasında ana kız konuşup dertleşirken torun araya girip sormuştu o can sıkıcı soruyu. Kafamı eğip elimdeki dosya ile ilgileniyormuş gibi yaptım. Hastamız torununu yatağın kenarına oturttu. Ellerini tutarak "Şimdi değil, iyileşip eve döneceğim, merak etme. Hemen ölmeyeceğim. Ama er veya geç hepimiz öleceğiz" dedi. Torun yanıttan pek tatmin olmuş gibi değildi. - Ama bu haksızlık, anneanne. Ölünce onları bir daha göremiyoruz. Dedemi çok özledim ben. -Merak etme, insanlar ölünce görünme...
anahtarlık çok hoş olmuş, eminim çerçeve bitince o da çok güzel olacaktır, eflatun ve lilayı bir arada ben de çok seviyorum, farklı bir romantizm taşıyorlar değil mi? sevgiler Ayamaya'cığım :)
YanıtlaSilaslında ilk düşüncem kırmızı beyazdı , bu renklerle denemelerim olumlu olursa diğer renklerle hemen seri üretime geçeceğim :) öpüldün tatlım
YanıtlaSilSevgili Ayamaya bu anahtarlıklar çok hoş olmuş..Renklerde çok güzel...Sevgiliye verilebeilecek el emeği çok güzel hediyelikler bunlar..Ellerine sağlık:))
YanıtlaSilçok teşekkürler beğenmenize sevindim :)
YanıtlaSilMerhaba, çok güzel yapmışsınız elinize sağlık,
YanıtlaSilBloğunuzu çok beğendim. Zevkle izlemeye aldım. Güzel paylaşımlarda buluşmak üzere, sevgiler.
çok teşekkür ederim ve hoşgeldiniz :) ben de takibe aldım sizi
YanıtlaSil