Ana içeriğe atla

1 Mart Baharın İlk Günü

Oleeeeey, yaşasıııııııııııın, kış bittiiiiiiii, Mart geldiiiiiiiii, bahar geldiiiiiiiiii

Sanırım eskiden olsa bu sevinç çığlıklarını hep beraber atıyor olabilirdik 

Benim çocukluğumda "Mart" baharın gelişini müjdeler, güneş ışıkları bedenimizi değilse de ruhumuzu ısıtır, içimizi mutluluk kaplardı 

Martın gelişinin ardından 1 hafta 10 gün sonra "kocakarı soğukları" gelir, sert rüzgarlarla heryer buz gibi olur "Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır" sözünü büyüklerimizden sıkça duyardık 

Sonrasında soğuklar kırılır, erik ağaçları beyaz beyaz çiçeklenir, günler iyice uzar, okuldan gelince dersler biter bitmez dışarıda oynamaya iznimiz olurdu 

Ne güzel günlerdi, yazarken gülümsememe yetti :)) umarım sizler de okurken gülümsemişsinizdir :)

Meteoroloji İstanbul için cumaya kadar kar yağışı aralıklarla devam edecek diyor 
Bu yıl ne kadar çok kar kış gördük , artık bitse diye dualar eder olduk 

Aklıma İstanbul Boğazının meşhur buzlarla kaplı görüntüsü geldi 

Hani çoğumuzun aşina olduğu, sosyal medyada illaki rastlamış olduğumuz bu resimdeki görüntüler geliyor gözümün önüne
Demek ki, o yıllarda da böyle bir kış yaşanmış diyorum içimden 
Merak edip sayfalara bir gözatayım diyorum ve çok ilginç bir olayla karşılaşıyorum 

1 Mart 1929 yılında İstanbul Boğazı  kuzeyden gelen buz kütlelerinin hücumuna uğradı. Buzların yoğunluğu nedeniyle vapurlar çalışamadı.

Kendi kendime düşündüm de , demek ki şuan yaşadığımız buzul çağı bundan yıllar yıllar önce yine bir bahar sabahı , hem de baharın ilk sabahı yaşanmış 
Acaba diyorum, boğaz yine böyle buzlarla kaplansa :)
Olabilecekler gözümün önüne geliyor hemen,
Tüm İstanbul halkı koşa koşa buzlarla buluşmaya koşar, fotoğraflar çekilir , sosyal paylaşım sitelerinde bir sürü benzer fotoğraf  karşımıza çıkar :) 
Fena da olmaz hani :) 
Hayali de güzel ama soğuğu sevmeyen biri olarak dört gözle güneşli günleri bekliyorum 

Hepinize güzel bir bahar dilerim, sıcaklar gelsin, güneş yüzünü göstersin, ruhumuz yorgunluktan arınsın :)


Yorumlar

  1. evet evet, bahar gelsin artık lütfen kışı çok sevdik ama gitsin artık :)))))))))) bu sene amma dert yandım ben kıştan, ama beni duydukça inada uzuyor gitmek bilmiyor :) sevgiler Ayamaya'm :)))

    YanıtlaSil
  2. Gülümsedim okurken dediğiniz gibi, "erik" kelimesi bile gülümsememe yetiyor artık, bu kadar baharı, yazı özlediğimi hatırlamıyorum :)

    Boğaz buz tutsa senaryosunu düşünemiyorum bile :))

    Bu arada size yorum yaparken kelime doğrulama çıkıyor ve zaten onaydan geçen yorumlar için anlamsız oluyor. Bunu ayarlar-yorumlar kısmından düzeltebilirsiniz.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. bahar, yeniden uyanış herşey için, tüm canlılar ve bizi canlı tutan duygular için. gelse de bir an önce gerçekten özletti :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuğum Sürekli Yemek Yiyor.

Bazı çocuklar her zaman aç görünür ve siz midesinde bir delik olup olmadığından kuşkulanmaya başlayabilirsiniz. Daha akşam yemeğini bitirir bitirmez bisküvi kutusunu aramaya başlar ve yiyecek bir şeylere ihtiyacı olduğunu söyler. Bu sahne size de tanıdık geliyor mu? Düzenli açlık hissi çok seyrek olarak doymak bilmez bir açlıkla kendini gösteren ve Prader Willi sendromu olarak bilinen az rastlanan bir genetik bozukluğa bağlı olabilir. Ancak çocukların geri kalan çoğunluğu için, yeme alışkanlıklarına daha yakından bakmak, durumu ortaya çok daha kolay çıkarabilir. "Ben acıktım" dediklerinde bu gerçekte "biraz şekerleme istiyorum" veya "bir bisküvi istiyorum" anlamına geliyor olabilir. Ancak ona sadece muz veya diğer sağlıklı atıştırmalıklar sunarsanız aniden gerçekte zannettikleri kadar aç olmadıklarına karar verebilirler. Gizli yemek yemelerin sebebi Eğer ona beslenme hakkında gerekli bilgileri öğretiyorsanız çocuğunuz farklı gıdaların vücudu ...

Nasıl Hatırlanmak İstersiniz?

"Sen de dedem gibi ölecek misin, anneanne?" sözleri hasta odasında  yoğun sessizlik yaşanmasına neden olmuştu. Geçirdiği ameliyatlardan sonra pek toparlayamamış yaşlı bayan hastamızı ilkokula yeni başlamış torunu ve kızı ziyarete gelmişti. Küçük çocukları hasta ziyaretine kabul etmememiz  başlangıçta sorun yaratmış, kısa süreli ziyaret için izin koparmışlardı. Hasta odasında ana kız konuşup dertleşirken torun araya girip sormuştu o can sıkıcı soruyu. Kafamı eğip elimdeki dosya ile ilgileniyormuş gibi  yaptım. Hastamız torununu yatağın kenarına oturttu. Ellerini tutarak  "Şimdi değil, iyileşip eve döneceğim, merak etme. Hemen ölmeyeceğim.  Ama er veya geç hepimiz öleceğiz" dedi.  Torun  yanıttan pek tatmin olmuş gibi değildi.         - Ama bu haksızlık, anneanne. Ölünce onları bir daha göremiyoruz.  Dedemi çok özledim ben.         -Merak etme, insanlar ölünce görünme...

Kırılan Küpe Nasıl Değerlendirilir?

Çok sevdiğim nazar boncuklu küpemin kancası kırıldı, atmaya kıyamadığım için kancanın kalan kısmını penseyle yuvarlayıp kolye ucu yaptım  Sonrasında simli iplerden yapılmış zincirime taktım. Diğer küpemi nasıl değerlendireceğime henüz karar vermedim, değerlendirilmek için bir kenarda bekliyor.