Ana içeriğe atla

21 Aralık Kıyamet Senaryoları ve Çocuklar



resim alıntıdır

Lütfen dikkat edelim. Özellikle İstanbul’da yağan yağmur/kar, esen rüzgar arttıkça, sayısız yetişkin, ama daha çok çocuk kaygılanıyor, panik nöbetleri yaşıyor, çünkü 21 aralık senaryolarına fena halde maruz kalmış durumda. Bu durum üretilmiş bir fantezi… Fantastik bir senaryo, ancak bu fantastik senaryonun gerçek sonuçları olabilir, olmakta… Merkezimize çocuk ve ergen başvurularının artışındaki şiddet, bize “kıyamet senaryolarının çocuklar üzerindeki etkisi”ni net olarak göstermekte. Pek çok ergen sosyal paylaşım sitelerinden her gün defalarca kez 21.12.2012 diye aratmakta. Yazılan her şeye maruz kalmakta. Yazılanları keyifle değil, endişe ile okumakta… Sadece kendisi ve ailesi için değil, tüm dünya için, milyarlarca insan için ve dahası tüm gelecek hayalleri için endişe duymakta…
Bu fantezi üzerinden çocukların bunca korkmasına izin vermek… Ne yazık ki etkileri kalıcı da olabilecek bir ihmalkârlık demek.
Uzman Psikologumuz Pınar Mermer anlatıyor:
“Sınıftaki arkadaşım 21 Aralık’ta kıyamet kopacak diye her gün ağlıyor” dedikten sonra “Kopmayacak değil mi?” diye endişeyle gözüme bakan çocuk 11 yaşında. Bugünlerde gece uykularından sık sık korkuyla uyanan, anne babasına kıyamet nedir diye zor sorular soran, ölmek istemiyorum diye ağlayan, yalnız kalamayan hatta kıyamet söz konusu olunca “O sözü söyleme” diye bağıran çocuk ve ergenlerle fazlaca karşılaşıyorum.
Özellikle 11-12 yas gerçekle fanteziyi ayırt edebilen, ancak fantezi dünyasına kolayca dalıp gidebilecek kadar kırılgan bir dönemdir. Ancak belli ki bu aralar çocuk ve ergenler gibi, yetişkinler de fantezi dünyasına kolayca kapılıp gidiyor. Belki de gerçeklerden kaçmak için iyi bir fırsat, 21 Aralıkta kopacak (?) kıyameti düşünmek.
Günümüzde insanlık çok zor dönemlerden geçiyor. Depremler, seller, savaşlar, yoksulluk, haksızlık da kıyamet etkisi yaratıyor psikolojik dünyamızda. Her gün haberleri izlerken bile azar azar travmatize oluyoruz. Böyle zamanlarda özenle gizlenmiş depresif tarafımız devreye giriyor ve bize “Fırsat bu fırsat, Bitse de gitsek” dedirtiyor.
Kıyamet senaryoları bazı insanlar için korkutucuyken, bazıları için rahatlatıcı etki yaratıyor.
Bu senaryo özellikle kaygı bozukluklarına yatkın, ölüm korkusunu yoğun bir şekilde yaşayan kişileri, günlük yaşamdaki fonksiyonelliğini etkileyecek kadar korkutuyor.
Bazı insanlarda yaşadıkları sıkıcı ve üzücü hayat biteceği için rahatlatıcı etki yaratıyor ki bu kadar umutsuzluk içinde yaşayan kişiler de normal yaşamlarını zar zor idame ettirir durumdalar.
Maalesef 21 Aralık senaryoları sıkıcı hayatlarımıza biraz eğlence getirmekten öteye gidiyor. Çünkü intihara meyilli kişilerin bu tarihi kendilerine zarar vermek için bir zaman olarak seçmesi gibi bir tehlike söz konusu. Tarihte de böyle zamanlarda toplu intiharlar olduğu görülmüştür.
Özellikle çocuklar ve gençlerin kıyamet senaryolara maruz bırakılması, televizyonlarda bu konunun konuşulması, gazetelerde, sosyal medyada yazılanlar, onların dünyasında tamiri zor yaralar acıyor.
Biz ortalama yetişkinler felaket senaryolarına karsı çeşitli savunma mekanizmaları geliştirebiliriz ancak çocuk ve ergenlerde henüz bu mekanizmalar oluşmamış durumdadır.
Bu nedenle bu günlerde, özellikle 21 Aralık yaklaştıkça çocuklarda uyku bozuklukları, korkular, ağlama krizleri, öfke patlamaları, okula gitmekte isteksizlik, yalnız uyuyamama, tuvalete yalnız gidememe, bir yakınını kaybetmekten korkma gibi durumlarla karşılaşabiliriz.
Böyle zamanlarda ebeveynlerin konuşmaları çocukları sakinleştiremiyorsa mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir.

Kaynak:Psikoloji İstanbul



Yorumlar

  1. su 21 aralık kıyametı maya lılar dan bög geldı bana gecse bıtsede kurtulsak:))

    YanıtlaSil
  2. ya benim bile psikolojim bozuldu çocuklar ne yapsın :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakikaten öyle :) ben işin biraz daha gırgır şamata kısmındayım , herşey nasip kısmet ne diyelim Mayalar da sonuçta etten kemikten bizim gibi insanlarmış

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuğum Sürekli Yemek Yiyor.

Bazı çocuklar her zaman aç görünür ve siz midesinde bir delik olup olmadığından kuşkulanmaya başlayabilirsiniz. Daha akşam yemeğini bitirir bitirmez bisküvi kutusunu aramaya başlar ve yiyecek bir şeylere ihtiyacı olduğunu söyler. Bu sahne size de tanıdık geliyor mu? Düzenli açlık hissi çok seyrek olarak doymak bilmez bir açlıkla kendini gösteren ve Prader Willi sendromu olarak bilinen az rastlanan bir genetik bozukluğa bağlı olabilir. Ancak çocukların geri kalan çoğunluğu için, yeme alışkanlıklarına daha yakından bakmak, durumu ortaya çok daha kolay çıkarabilir. "Ben acıktım" dediklerinde bu gerçekte "biraz şekerleme istiyorum" veya "bir bisküvi istiyorum" anlamına geliyor olabilir. Ancak ona sadece muz veya diğer sağlıklı atıştırmalıklar sunarsanız aniden gerçekte zannettikleri kadar aç olmadıklarına karar verebilirler. Gizli yemek yemelerin sebebi Eğer ona beslenme hakkında gerekli bilgileri öğretiyorsanız çocuğunuz farklı gıdaların vücudu ...

Nasıl Hatırlanmak İstersiniz?

"Sen de dedem gibi ölecek misin, anneanne?" sözleri hasta odasında  yoğun sessizlik yaşanmasına neden olmuştu. Geçirdiği ameliyatlardan sonra pek toparlayamamış yaşlı bayan hastamızı ilkokula yeni başlamış torunu ve kızı ziyarete gelmişti. Küçük çocukları hasta ziyaretine kabul etmememiz  başlangıçta sorun yaratmış, kısa süreli ziyaret için izin koparmışlardı. Hasta odasında ana kız konuşup dertleşirken torun araya girip sormuştu o can sıkıcı soruyu. Kafamı eğip elimdeki dosya ile ilgileniyormuş gibi  yaptım. Hastamız torununu yatağın kenarına oturttu. Ellerini tutarak  "Şimdi değil, iyileşip eve döneceğim, merak etme. Hemen ölmeyeceğim.  Ama er veya geç hepimiz öleceğiz" dedi.  Torun  yanıttan pek tatmin olmuş gibi değildi.         - Ama bu haksızlık, anneanne. Ölünce onları bir daha göremiyoruz.  Dedemi çok özledim ben.         -Merak etme, insanlar ölünce görünme...

Kırılan Küpe Nasıl Değerlendirilir?

Çok sevdiğim nazar boncuklu küpemin kancası kırıldı, atmaya kıyamadığım için kancanın kalan kısmını penseyle yuvarlayıp kolye ucu yaptım  Sonrasında simli iplerden yapılmış zincirime taktım. Diğer küpemi nasıl değerlendireceğime henüz karar vermedim, değerlendirilmek için bir kenarda bekliyor.