Ana içeriğe atla

Eeeah yetti beaaa!




Kalemine sağlık Gülse Birsel 



Gezi Parkı'nın tercümesi: "Eeeah yetti beaaa!" 





Şehrin ender yeşilliklerinden birinin duman edilip, Topçu Kışlası çakması bir rezidans-alışveriş merkezi yapılmasına direndi şuurlu İstanbullu. Gitti, sakince, kibarca, silahsızca nöbet tuttu. 


E niye saldırdınız onlara kardeşim? 

Parkı korumaya yönelik bir eylemdi. Ama son dönemin duygusal birikimi ve polisin saldırgan tavrıyla büyüdü, yayıldı, bir kırılma noktası olmaya gidiyor. 

Mizahçının antenleri açıktır. Şimdi yazacaklarımı, Ak Parti'nin akıllı başlı insanları okusun: 


Bakın kardeşim, millet çok sıkıldı! Otoriter tavır artık kristalize oldu, kafamızın üstünde sallanıp duruyor! Halka vergisiyle verilen hizmetleri, devlet tiyatrosuydu, şehir tiyatrosuydu, parktı, bahçeydi, kafanıza göre halktan geri alıp duruyorsunuz! 


Saygı göstermiyorsunuz, dinlemiyorsunuz kardeşim! Tek manevi değerimiz İslam değil, anlamak istemiyorsunuz! İslam’ın yanında, cumhuriyet de, mili bayramlar da, Atatürk de, yaşam tarzlarımız da, sadece anayasal bir ilke gibi görünen laiklik bile milletin manevi değeridir! Çünkü özgürlüğü, ümmet değil millet olmayı, birey olmayı, hakkı hukuku, adaleti, hayatını istediği tarzda yaşamayı, kadın haklarını, eşitliği, pozitif bilimi, aydınlığı sembolize eden kelimelere dönüşmüşlerdir! “Laiklik”, trafikte biriyle kavga etsem, o beş vakit namaz kılıyor ben kılmıyorum diye hakimin onu haklı bulmamasının garantisidir mesela! Hayata dair, gelecek umutlarına dair, “kalbi duygular”dır artık bu kavramlar! 


Bunu fena halde gözden kaçırıyorsunuz! 

Alkol malkol derken özgürlüklere çatır çatır müdahale ediyorsunuz, “Ama..” diyene basıyorsunuz gazı! Ve “Biz yaparız, kimseyi de takmayız” diyorsunuz! 

“Sizin alınız al, inandım, sizin morunuz mor, inandım, ama benim dengemi bozmayınız” yav! 

“Gezi” eyleminin temel meselesi ağaçlardır. Ama eylemin büyüyüp yayılmasındaki sivil ve duygusal altyapının tercümesi şudur: “Eeeah yetti beaaa!” 

Yorumlar

  1. hem de ne yetti !!Alkol umrumda değil, ama benim yaşam alanıma zenginler göz dikmeye çalışıyor, sen git ücra yerde otur, manzaralı yere ben yerleşecem diyen zenginin tarafını tutuyorsa hükümet yetti!!

    YanıtlaSil
  2. Paylaşım için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. aynen...zaten bu bardağı taşıran son damla oldu..mesele 2 ağaç değil..hepimiz onları fazlasıyla yeşertecek güçteyiz..ama ruhlarımız daraldı artık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuğum Sürekli Yemek Yiyor.

Bazı çocuklar her zaman aç görünür ve siz midesinde bir delik olup olmadığından kuşkulanmaya başlayabilirsiniz. Daha akşam yemeğini bitirir bitirmez bisküvi kutusunu aramaya başlar ve yiyecek bir şeylere ihtiyacı olduğunu söyler. Bu sahne size de tanıdık geliyor mu? Düzenli açlık hissi çok seyrek olarak doymak bilmez bir açlıkla kendini gösteren ve Prader Willi sendromu olarak bilinen az rastlanan bir genetik bozukluğa bağlı olabilir. Ancak çocukların geri kalan çoğunluğu için, yeme alışkanlıklarına daha yakından bakmak, durumu ortaya çok daha kolay çıkarabilir. "Ben acıktım" dediklerinde bu gerçekte "biraz şekerleme istiyorum" veya "bir bisküvi istiyorum" anlamına geliyor olabilir. Ancak ona sadece muz veya diğer sağlıklı atıştırmalıklar sunarsanız aniden gerçekte zannettikleri kadar aç olmadıklarına karar verebilirler. Gizli yemek yemelerin sebebi Eğer ona beslenme hakkında gerekli bilgileri öğretiyorsanız çocuğunuz farklı gıdaların vücudu ...

Nasıl Hatırlanmak İstersiniz?

"Sen de dedem gibi ölecek misin, anneanne?" sözleri hasta odasında  yoğun sessizlik yaşanmasına neden olmuştu. Geçirdiği ameliyatlardan sonra pek toparlayamamış yaşlı bayan hastamızı ilkokula yeni başlamış torunu ve kızı ziyarete gelmişti. Küçük çocukları hasta ziyaretine kabul etmememiz  başlangıçta sorun yaratmış, kısa süreli ziyaret için izin koparmışlardı. Hasta odasında ana kız konuşup dertleşirken torun araya girip sormuştu o can sıkıcı soruyu. Kafamı eğip elimdeki dosya ile ilgileniyormuş gibi  yaptım. Hastamız torununu yatağın kenarına oturttu. Ellerini tutarak  "Şimdi değil, iyileşip eve döneceğim, merak etme. Hemen ölmeyeceğim.  Ama er veya geç hepimiz öleceğiz" dedi.  Torun  yanıttan pek tatmin olmuş gibi değildi.         - Ama bu haksızlık, anneanne. Ölünce onları bir daha göremiyoruz.  Dedemi çok özledim ben.         -Merak etme, insanlar ölünce görünme...

Kırılan Küpe Nasıl Değerlendirilir?

Çok sevdiğim nazar boncuklu küpemin kancası kırıldı, atmaya kıyamadığım için kancanın kalan kısmını penseyle yuvarlayıp kolye ucu yaptım  Sonrasında simli iplerden yapılmış zincirime taktım. Diğer küpemi nasıl değerlendireceğime henüz karar vermedim, değerlendirilmek için bir kenarda bekliyor.