11 yılın birikimi bu...
Yanlış ve baskıcı politikaların sonucu bu.
Artık geri dönüşü de yok.
Görmemek için taraf olmak lazım.
Hissetmemek, fark etmemek için "kalp gözü"nün kapalı olması lazım.
Bu tepki ideolojik filan değil.
12 Eylül öncesi gibi değil.
Bu, partiler üstü organize olmayan, örgütlü olmayan bir "halk tepkisi"
Esas olarak da, siyasetle ilgisi olmadığı için apolitiklikle suçladığımız, ciddiye bile almadığımız gençlerin hareketi.
Onlar başlattı, gaz saldırıları yüzünden, dalga dalga toplumun bütün katmanlarına yayıldı.
Evet o kalabalıklarda her çeşit insan vardı.
Ama başı, gençlik çekiyordu.
Ve ben bu ülke için umutlandım.
Bu satırları bir gazeteci olarak değil, bu ülkede çocuk yetiştiren bir anne olarak yazıyorum.
Çünkü benim de kızımın nasıl bir ülkede yetişeceğine dair endişelerim vardı.
Ne kadar güzel özetlemiş Ayşe Arman.
Benim gibi, sizin gibi çocuk büyüten annelerin hislerine tercüman olmuş.
Kalemini severim Ayşe Arman'ın. Suçsuzken suçlananın, haklıyken haksız bulunanın, ezilmişin, itilmişin yanında olduğu için de severim.
İnsan ayırt etmeden sevdiği için severim. İyi ki sevmişim.
sağa sola hakaretler yağdırıp kaldırım taşlarını sökenler mi ezilmiş yada camide içki içip orayı mahvedenler mi ezilmiş bana söylermisiniz?
YanıtlaSilBen Ayse Arman'in genelinden bahsediyorum, bahsi gecen ezilmislerin eylemle bir alakasi yok :) gecmis yazilarindan takip edebilirsiniz
SilAyşe Arman'ın bu sözlerine aynen katılıyorum, son kelimesi hariç; Ben "vardı" yerine "var" derdim.
YanıtlaSilPaylaşım için emeğinize ve yüreğinize sağlık.
Sevgilerimle